Mükemmeliyetçilik
Bazılarımız her şeyi mükemmel yapmaya çalışır. Ve bu çaba doğrultusunda bütün enerjisini sarf eder. Çünkü her şey kusursuz olmalıdır. Oysa sizce kusursuz yapmaya çalıştığımız şey aslında kendimiz olabilir miyiz?
Her şey tam olursa, her şeyi mükemmel yapmış olursak belki de içimizde bir şeylerin tamamlanacağını hissederiz. Fakat bir şeyleri mükemmel yapmaya çalıştıkça haliyle hep bir şeyler eksik kalır. Ardından gelen yetersizlik duygusu ise tanıdıktır. Çünkü kendimizden beklentimiz elimizden gelenin en iyisi değil, elimizden gelmeyendir.
Ve maalesef çoğu zaman mükemmeliyetçiliğin altında yatan sebep; onay alma ihtiyacıdır. Çocukluğumuzda alamadığımız onayın yetişkinlik yaşantımızda yansıması yaşarız. Onaylanmamış, eleştirilmiş ya da takdir görülmemiş bir çocukluk yetersizlik hissini de bugüne beraberinde getirir.
Ve şimdi o küçük çocuğun hep daha iyi olmalısın diyen bir sese değil, bu halinle de yeterlisin diyecek birine ihtiyacı var. Onay almaya değil, kabul görmeye ihtiyacı var. Hayatı boyunca elinden gelmeyeni kendisinden beklemesine değil, elinden gelenin yeterli olmasına ihtiyacı var. Onun hırpalanmaya değil, artık şefkate ihtiyacı var. Kendini kabul etmek; o çocuğu hırpalamakla değil, onun elinden tutmakla başlar.
Çocukluğunuzun elinden tutabilmeniz dileğim ile…